Üroloji

Klinik Hakkında

Üroloji, kadın ve erkek üriner sistemi ile erkek üreme sisteminin hastalıklarıyla ilgilenen cerrahi uzmanlık alanıdır. Üro-onkoloji, pediatrik üroloji, androloji ve infertilite, taş hastalığı, nöro-üroloji, kadın ürolojisi (Ürojinekoloji), endoüroloji ve böbrek transplantasyon gibi alt bölümleri bulunmaktadır.

 

Anabilim dalımızda günümüz tıbbi ve teknolojik gelişmelerine paralel bir şekilde güncel medikal ve cerrahi tedavilerin hemen hemen tamamı başarılı bir şekilde uygulanmakta ve hastalarımızın hizmetine sunulmaktadır. Cerrahi tedavilerin çoğu endoskopik ve laparoskopik yöntemlerle yapılmaktadır. Taş ve prostat hastalıkları tedavisi için lazer teknolojisi kullanılmaktadır. Kliniğimiz özellikle perkütan taş cerrahisinde önemli bir merkezdir. Ülkemizde bu konuda en fazla ameliyat sayısına sahip kliniklerden birisidir. Ayrıca kliniğimiz bünyesinde, oldukça başarılı böbrek nakillerinin yapıldığı Böbrek Nakli Merkezi bulunmaktadır.

 

Ayrıca Anabilim Dalımız bünyesinde lokal girişimlerin uygulandığı endoskopi ünitesi, taş kırma (ESWL) ünitesi, ürodinami ünitesi gibi pek çok ünite mevcuttur.

 

Hastalarımıza sunulan sağlık hizmeti yanında, uzmanlık öğrencilerine de deneyimli öğretim üyeleri tarafından eğitim verilmektedir. Uzmanlık öğrencilerine ‘Tıpta Uzmanlık Kurulu Yönetmeliği’ çerçevesinde ürolojideki güncel gelişmelere uygun bir şekilde yoğun teorik ve uygulamalı eğitimler verilmekte olup, çağdaş, bilimsel gelişmeleri takip eden ve uygulayan, tıbbi etiğe riayet eden, ülkemiz tıbbına hizmet edecek ve bilimsel katkılar sunacak uzmanlar yetiştirilmektedir. Uzmanlık öğrencilerine yönelik düzenli aralıklarla sınavlar hazırlanmakta ve öğrencilerimizin bu sınavlara katılımları sağlanmaktadır.

 

Anabilim dalımızda, uluslararası kılavuzların takibi, güncel makale sunumları, bilimsel toplantılara katkılar, ulusal ve uluslararası saygın dergilere katkı sunmak adına bilimsel makaleler hazırlama gibi akademik faaliyetler yapılmaktadır.

 

Tarihçemiz

Ürolojinin gelişimi milattan öncesine kadar uzanmaktadır. Bu dönemde sünnet, perineal yoldan mesane taşı çıkarma işlemi, sonda takılması, prostat bezinin tanımlaması, mesane yıkanması gibi işlemler yapılmıştır. Bu dönemin önemli isimleri Hipokrat, Galen ve Herofilos gibi isimlerdir. Orta çağda üroloji ile ilgili pek bir gelişme olmazken 11. yy başında Türk bilim adamı İbn-i Sina kitabında taş hastalığı ile ilgili döneminin en modern yaklaşımları anlatmıştır. 18. ve 19. yy. larda diğer bilimlerle beraber tıpta ve ürolojide de önemli atılımlar yaşanmıştır. İdrar tahlili yapılması, sonda uygulaması, taş kırma, ayrı olarak üroloji servisi kurulması bu dönemde olmuştur. İlk sistoskop 1879 yılında, İlk perineal prostatektomi 1885 yılında yapılmıştır. Yine bu yüzyılın sonu ve 1900’ ler başında ilk suprapubik kesi, ilk sistektomi, ilk nefrolitotomi, ilk üreterolititomi ve ilk üreterosigmoidostomi gibi ameliyatlar yapılmış ve retrograt pyelografi, sistografi, üretrografi ve intravenözürografi gibi tanısal yöntemler uygulamaya girmiştir. Millin 1946’ da suprapubik ekstravezikal prostatektomi yapmıştır. Optik cihazlardaki gelişmelerle beraber endoürolojik işlemler ağırlık kazanmaya başlamıştır. 1950’ lerden sonra mesane tümörünün ve prostatın transüretral rezeksiyonu standart hale gelmiştir. 1970’ lerde perkütan taş cerrahisi 1980’ lerde ise vücut dışı taş kırma sistemi üroloji pratiğine girmiştir. Endoskopik sistemlerde ve lazer teknolojisindeki gelişmelerle günümüzde intra renal taş cerrahisi başarılı bir şekilde uygulanabilir hale gelmiştir. 1990’ lı yıllarda laparoskopik cerrahinin, 2000’ li yıllarda da robot yardımlı laparoskopik cerrahinin yaygınlaşmaya başlamasıyla gelinen noktada artık ürolojik pratiğinde açık cerrahi ihtiyacı çok çok azalmıştır.

 


27 Eylül 2022