GASTROENTEROLOJİK CERRAHİ KLİNİĞİNDEN YENİ BİR BAŞARI
07 Nisan 2021

Yemek Borusu Kanseri 

Özefagus sindirim sisteminin başlangıcında yer alır. Özefagus kanserleri yöresel beslenme alışkanlıklarına göre coğrafi dağılım farkı en yüksek olan kanserlerden birisidir. Özefagus kanseri olarak en sık skuamöz hücreli kanser görülür. Özefagus kanserlerinde genetik yatkınlıktan çok çevresel faktörler ve beslenme alışkanlığı sorumludur. Besinlerin uygun hijyenik ortamda saklanmaması, tütün ve alkol kullanımı, uygunsuz katkı maddeleri, tütsülenmiş et, çiğ gıdalar ve konserve besinlerdeki nitrozaminler kansere zemin hazırlar. Genellikle en sık rastlanan klinik belirtiler; kilo kaybı, yutma güçlüğü ve yemek yerken takılma hissidir. Tanı için endoskopi denilen optik ışıklı kameralarla özefagus incelenir ve patolojik tanı için parça (biyopsi) alınır. Bilgisayarlı tomografi (BT), magnetik rezonans (MR), pozitron emisyon tomografisi (PET) denilen ileri görüntüleme tetkikleri ile hastalığın yaygınlığı değerlendirilir. 
Özefagus kanserinde tedavi hastanın genel durumuna, tümörün yaygınlığına, yerleşimine ve büyüklüğüne bağlıdır. Hastalar sıklıkla sindirim sistemi cerrahı, medikal ve radyasyon onkolog gibi uzmanlaşmış bir ekip tarafından tedavi edilirler. Erken dönemde teşhis edilen hastalarda ülkemizde çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Özofagus tümörlerinde temel tedavi yöntemi cerrahidir. Cerrahi tedavisinde hastanemizde de gastroenteroloji cerrahisi ekibince sık uygulanan ve ileri laparoskopik deneyim gerektiren torakoskopik laparoskopik total özefajektomi ve mide replasmanı ile kanserli yemek borusu çıkarılmaktadır. Minimal invaziv karaktere sahip bu ameliyatlarla hastalarımız ameliyat sonrası süreçte daha az ağrı duymakta, erken dönemde mobilize olmakta, adjuvan tedaviye başlama süresi kısalmaktadır.
 
  • GastroenterolojikCerrahi01.jpeg
  • GastroenterolojikCerrahi02.jpeg
  • GastroenterolojikCerrahi03.jpeg
  • GastroenterolojikCerrahi04.jpeg